____________________________________________
ÜNİTE 4: IŞIK VE SES
Karanlıkta görebilir miyiz?
Gündüz
gözlerimizi kapadığımızda gördüğümüz yalnızca karanlıktır.Gözlerimizi
açtığımızda ışığı ve çevremizdeki cisimleri görürüz.Çevremizdeki cisimleri
görmemizi sağlayan ışıktır.Varlıkları daha iyi görebilmemiz için bulunduğumuz
ortam yeterince aydınlatılmalı.Cisimleri görebilmemiz için; cisim ışık yaymalı
yada cisim, üzerine düşen ışığı bize yansıtmalı.
Işık
canlıların hayat kaynağıdır.Güneş ışığı insan vücudunda bulunan d vitamini
aktif hale geçirir.
Bitkilerin
gelişimi için önemlidir.Bitkiler, besin yapmak için oksijen üretebilmek için
güneş ışığını kullanırlar.
Meyvelerin
olgunlaşması ve tatlanması için ışığa ihtiyaç duyar. Bunun yanında ışığın
olumsuz etkileri de vardır.
Güneş
ışığının altında çok kalan cisimlerin rengi değişir. Güneşin altında çok kalan
besinlerin tadı da değişir.
Güneş
ışığı altında çok kalmak güneş çarpmasına neden olur.
Çevremizde ışık kaynakları:
Işık
yayarak çevresini aydınlatan cisimlere ışık kaynağı denir.Işık kaynakları doğal
ve yapay olmak üzere ikiye ayrılır
Doğal ışık kaynakları:Başta
güneş olmak üzere diğer yıldızlar şimşek, canlılardan ateş böceği doğal ışık
kaynaklarındandır.Doğal ışık kaynakları kendiliğinden ışık yayarlar.Işığı
kendileri üretirler.En büyük ışık kaynağı güneştir.
Cisimleri
güneşi yaydığı ışık sayesinde görürüz.
Yapay ışık kaynakları:Ampul,mum,el
feneri,trafik ışıkları gibi cisimler insanlar tarafından yapıldığı için yapay
ışık kaynağı olarak adlandırılır. Işık kaynakları yalnızca görmemizi
sağlamaz,Isınmamızı da sağlar.
Sıcak
ışık kaynakları:Çevresine hem ışık hem de ısı yayan kaynaklara denir.En büyük
ısı ve ışık kaynağı güneştir.
Güneş
hem ısıtır hem de aydınlatır.Elektrik ampulü, mum,ateş,gaz lambası sıcak ışık
kaynaklarıdırlar.
Soğuk
ışık kaynakları:Bazı ışık kaynakları çevreye ışık yayar ama ısı
vermezler.Bunlar florasan, ateş böceği… gibi.
Kendiliğinden
ışık yaymayan ve bir ışık kaynağı tarafından aydınlatılan cisimlere
aydınlatılmış cisimler denir. Buna en güzel örnek AY dır. Güneşten aldığı ışığı
bize yansıtır.
Yıldızlar
kendi ışığını üretir, gezegenler ise sadece yansıtıcı görevi görürler.
Işık
bir enerjidir. Ve kaynaktan çıkan ışık ok gibi doğrusal olarak yayılır.
Geçmişten günümüze aydınlanma: İlk
insanlar ateşi bulduktan sonra
yaşadıkları mağaraları hem aydınlatıp hem de ısıtmışlar.
Daha
sonra çıra ve meşaleleri uzun yıllar
aydınlanma aracı olarak kullanmışlar. Hayvansal yağları kullanarak yağ kandilleri kullanıldı. Daha
sonraları gaz yağını bulmuşlar ve
petrol delikleri üzerine yakarak aydınlanmışlardır. 1879 da Thomas Edison ark lambasını bularak
ucuz ve kullanışlı elektrikli ampulü buldu. Ampul: Elektrik
enerjisini ışık enerjisine dönüştüren araçtır.
1927
yılında daha ucuz ve kullanışlı flüoresan
lamba bulunmuştur. 1980 li yıllarda halojen
lambalar icat edildi. Bu lambalar çok ışık verip çok elektrik
tüketmektedirler.
ateş---meşale—yağ
kandili— mum --gaz lambası—ampul—flüoresan—halojen (neon) lambalar---
Günümüzde
yapay ışık kaynakları kullanılıyor.
Işık da çevreyi kirletebilir mi?
Işığı
gereğinden fazla kullanmak ışık kirliliğine neden olur.İşyerlerinde,reklam
panolarında ki ışıklar ışık kirliliğine neden oluyor.
Işık
kullanımına dikkat etmemiz göz sağlığı için önemlidir.Bulunduğumuz oda
yeterince aydınlatılmalıdır.
Işık
doğrudan gözümüze gelmemelidir.Gece ders çalışırken masa lambası
kullanılmalıdır.Çalışırken ışığın sol üstten gelmesine dikkat edilmelidir.Gereksiz
yanan lambalar söndürülmelidir.Elektrikle çalışan araçlar gerekmiyorsa
çalıştırılmamalı
Işığın
az gerekli olduğu yerlere güçlü ampul takılmamalı.Park ve sokak
aydınlatmalarında kullanılan ışık kaynakları aydınlatılacak ortama
yönlendirilmelidir.
Işık
kirliliği göz sağlığımız dışında gece uçuşu yaparak sıcak bölgelere giden
göçmen kuşların yollarını şaşırarak yanlış yere gitmelerine ve ölmelerine sebep
olur. Yumurtadan çıkan karetta kaplumbağalar deniz yerine sahil kenarındaki
kuvvetli ışığa doğru gitmekte ve yolda ölmektedirler. Ayrıca ışık kirliliği
olan şehirlerde gökyüzü net görülemediği için bilimsel araştırmalar
yapılamamaktadır. Uygun yerlere yerleştirilmeyen sokak lambaları bazen
sürücünün gözünü almakta yada ışığı sokağa değil de yukarı verdiği için
karanlık yollarda kazalar olmaktadır.
Ses
Her
sesin bir kaynağı vardır. Çevremizde ses veren ve ses oluşturan cisimlere ses
kaynağı denir.
Kulağımıza
gelen bazı sesler doğal bazı sesler ise yapaydır.
Rüzgâr
uğultusu, gök gürlemesi, dalga sesi, yüksek bir yerden akan su şırıltısı, kuş
ve böceklerin sesi doğal sestir. Bu sesleri üreten kaynağa da doğal ses kaynağı
denir.
Müzik
aletlerinden, ulaşım ve taşıma araçlarından çıkan, sesler de yapay sestir. Bu
sesleri üreten kaynaklara da yapay ses kaynağı denir.Ses kaynağından çıktıktan
sonra her yöne yayılır.Sesin yayılma
özelliği olmasaydı kaynağından çıkan sesler kulağımıza kadar gelmezdi.Ses
dalgalar halinde yayılır. Ses dalgalarını bizler göremeyiz. Ses bir enerjidir.
Dalgalar
halinde yayılan ses uzaklaştıkça dalgalar zayıflaşır. Bu nedenle ses kaynağına
yakın sesler güçlü duyulur, ses kaynağından uzaklaştıkça sesin duyulması
güçleşir.Ses dalgaları havada hareket ettiği gibi suda ve katı cisimlerde de
yayılır.
Sesin
kuvvetli veya zayıf olmasına sesin
şiddeti denir.
Sıcak
havalarda ses daha hızlı gider. Soğuk günlerde ses yavaş gider.
Not:Gök
gürültüsü olduğunda ışığı önce görüp sesi de sonra duymamızın sebebi ışık
sesten daha hızlı yayılmasıdır.
Ses
katı sıvı ve gaz maddelerde dalgalar halinde yayılır.
Ses
titreşimdir.Ses titreşimler sonucu
oluşur.
Müzik
aletlerinde ses titreşimler sayesinde oluşur.Davulun sesi derinin titreşmesi
ile, flütün sesi içerideki havanın titreşmesiyle, keman ve mandolinin sesi
tellerin titreşmesi ile oluşur.
Elimizi
konuşma halinde gırtlağımıza dokundurduğumuzda titreşimleri hissederiz.
Akciğerden gelen hava titreşimler sonucunda ses olarak dışarı çıkar.
Sonuç
olarak ses maddelerin titreşmesi ve ileri geri hareket etmesi ile ortaya
çıkıyor.
Sağlıklı
bir insanın kulağı saniyede titreşim sayısı 20 ile 20.000 arasındaki sesleri duyar.
Titreşimleri
20 den az ve 20.000 den fazla sesleri duyamaz. Hayvanların kulakları daha
hassastır.yarasa gözleri iyi görmez ama kulakları çok hassastır. Balinalarda
bizim duyamadığımız sesleri duyar. At, köpek ve kümes hayvanlarının da işitme
duyuları iyi gelişmiştir. Kulağımızın duyamadığı seslerden bir çok alanda
yararlanabiliriz.
Yer
kabuğunun yapısının incelenmesinde. Denizaltı araştırmalarında. Petrol arama
çalışmalarında, Tıp alanında,
Böbrek
taşlarının çatlaması ve ültrason denen cihaz ile insan vücudunun dinlenmesinde.
Sesin
şiddetini artırmak ve uzaklara ulaşmasını sağlamak için; megafon, hoparlör ve
mikrofon kullanılır.
Ses
her doğrultuda yayıldığından dağılır ve duyulması gereken yerlere ulaşmaz.
Koni
şeklinde olan megafon sesi topar ve uzaklara duyurur.
İnsanları
rahatsız eden ve hoşa gitmeyen seslere gürültü denir.Gürültülü ortamlarda şu
olumsuzluklar görülür:
Dikkat
dağılır verimlilik azalır. Ruhsal bozukluklar ve aşırı sinirlilik. Yüksek sesle
konuşma alışkanlığı görülür.
Baş
dönmesi baş ağrısı görülür. İşitme bozuklukları ve işitme kaybı görülür. Yüksek
sesle müzik dinlenilmemelidir.
Seste
çevreyi kirletir.Gürültülü çevre sağlıklı çevre değildir.Teknoloji ile birlikte
şehirlerde gürültü arttı
Sağlığımızı
olumsuz yönde etkileyen bu duruma ses kirliliği denir.
Ortak
yaşam alanlarında gürültü yapılmamalı. Gürültülü atölye ve fabrikalar şehir
dışlarına yapılmalı
Çevre
ağaçlandırılmalı. Gürültülü iş yerlerinde kulaklık kullanılmalı
Pencerelerde
çift cam kullanılmalı. Apartmanlarda yalıtım malzemeleri kullanılmalı . Sinema
ve tiyatrolarda ses yalıtım malzemeleri kullanılmalı.
ÜNİTE 3: KUVVET VE
HAREKET
Hareketli
varlıkları gözleyelim
Ø Çevremizdeki
varlıkların bazıları hareketli bazıları da hareketsizdir.
Ø Cansız
varlıklar hareketsizken canlı varlıklar hareketlidir.
Ø Hareket
etmek canlıların ortak özelliğidir.
Ø Bir
cisim bulunduğu noktadan ayrılmıyorsa hareketsizdir. Sınıfta tahtaya kalkan
öğrenci oturana göre hareketlidir.
Ø İnsanlar
zamandan kazanmak için hareketli varlıklar icat etmişlerdir.Bunların en önemli
olanı ise tekerleğin bulunmasıdır.
Ø Dünyanın
hızının sabit olması bize hareket etmiyor muş gibi algılamamıza neden olur.
Ø Hareket
4 türlüdür. Hızlanma, yavaşlama, sallanma ve dönme
Cisimleri
hareket ettirme ve durdurma
Günlük
hayatımızda farkına varmadan bir çok hareket yaparız.
Odanın
kapısını açmada, televizyonun düğmesini kapamada bir hareket uygularız.
İtme
yada çekme şeklinde uygulanan cisim hareket eder.
Yerde
duran bir cisme vurduğumuzda itme uygularız.
Ağır
bir yükü kaldırmak için çekme uygularız.
Bir
yelkenlinin hareket etmesi için rüzgâr itme kuvveti uygular. Topu yukarı
fırlatırken uygulanan kuvvet itme şeklindedir. Topun yere düşmesi ise yerçekimi
kuvveti şeklinde oluşur.
Ama
her şeyi itme yada çekme ile hareket ettiremeyiz. Mesela sınıf duvarını istekte
hareket etmez.
Hareketsiz
bir cismin hareket etmesi için yeterince kuvvet uygulanmalıdır.
Bir
cismi durdurmak için hareketin ters
yönünde kuvvet uygulamamız gerekir.
Ama
çok hızlı büyük cisimleri durdurmak tehlikelidir.
Hızla
giden arabalarda mutlaka emniyet kemeri takmalıyız.
Varlıkları
hareket ettirmek için uygulanan itme ve çekmeye kuvvet adı verilir.
Kuvvet cisimlerin
hareketini ve şeklini etkiler.
Her
gün karşılaştığımız bir çok olayın nedeni kuvvettir.
Teneke
kutunun üzerine oturunca çökmesi. Bir yayı çektiğimizde yayın uzaması.Güneş
sistemindeki gezegenlerin bir düzen içerisinde hareket etmesi. Mıknatısların
birbirini itmesi yâda çekmesi.
Bizler
kuvveti göremeyiz kuvvetin üzerindeki etkileri gözlemleyebiliriz.
Kuvvetin cisimlere etkisi
Kuvvet
duran cisimleri hareket ettirir.
Duran
bir cismi hareket ettirmek için hareket ettiğimiz yönde kuvvet uygulamalıyız.
Kuvvet
hareket eden bir cismi yavaşlatır yada
durdurur.
Hareket
eden bir cismi durdurmak yada yavaşlatmak için cisme ters yönde kuvvet
uygulamalıyız.
Hareket
eden cisimleri hızlandırır.
Kuvvet
hareketin yönünü değiştirir.Kale
direğine çarpan topun geri dönmesi.
Kuvvet
cisimleri döndürür.Cisimler
uygulanan kuvvetin etkisiyle dönebilir.Bisikletin tekerleğinin dönmesi. Musluk
başını yada tornavidayı çevirmek gibi.
Kuvvet
cisimlerin şeklini değiştirir.Kuvvet
uygulanan hamurun şeklinin değişmesi buna güzel bir örnektir. Bazı cisimler
şekil değiştirse de kuvvet bitince eski haline geri döner. Mesela yayı çekince
uzar ama bırakınca eski haline geri döner.
Kuvvetin;
duran cisimleri hareket ettirme, hareketli cisimleri durdurma, hareketin yön ve
hızını değiştirme, cisimleri döndürme ve şekil değiştirme gibi etkileri vardır.
ÜNİTE 2 DEN MADDENİN SON İKİ KONUSU:
Sevgili
öğrenciler madde ünitesinin sonundaki 2 konudan birkaç soru gelecektir.
Tabiatta
hazır olan maddelere doğal, insan
yapısı olanlara ise yapay madde
denir. Doğadaki maddenin fabrikada işlenmesi ile oluşan haline ise işlenmiş
madde denir. Buğday, pamuk, yün doğal
ama Naylon,plastik, teflon, vinleks gibi
maddeler yapay maddelerdir. Altın doğal ama bilezik işlenmiş maddedir. Yağmur,
sel, rüzgar, sıcaklık farkları, deprem ve volkan patlamaları, gibi doğa
olaylarının etkisiyle maddeler değişikliğe uğrar. Pamukkale ve peri bacaları
doğa olayları sonucu oluşmuştur.
Isı
da maddeyi değiştirir. Isınan madde erir. Soğuyan madde donar. Yani hal
değiştirir. Katının sıvı olmasına erime,
sıvının soğuyup katı olmasına ise donma
denir. Ayrıca ısı maddenin genleşmesine yani boyunun uzamasına sebep olur. Isı
sonucu bazı maddeler tanınmayacak hale gelir. Şekerin ısıtılınca siyah olması
gibi. Bu olaya bozunma denir. Sıcak
madde ile soğuk madde arasına ısı
alışverişi olur. Isı kütlesi ve hacmi olmadığı için madde değildir. Isı
bir enerjidir. Isınan maddenin sıcaklığı artar bu sıcaklık artışını
termometre ile ölçeriz..
İçinde
kendinden başka madde bulunmayan maddeye saf
madde denir. Birden çok saf madde bir araya gelmesi ile oluşan maddelere
ise karışım denir. En güzel örnek
aşure yada salatadır. Karışımı oluşturan maddeleri görebiliriz. Ve bunları
ayırabiliriz. Karışım maddeleri ayırmak için şu yöntemler kullanılır.
Suda
çözünme, süzme, eleme, buharlaştırma,yüzdürme,mıknatısla ayırma. Demir, nikel,
kobalt gibi maddeleri mıknatıs çeker. Bazı maddeler suda batar. Bazıları suda
yüzer. Bazıları da erir. Bu özelliklerden hareketle karışımları ayırabiliriz.
Bir
maddenin diğer bir madde içerisinde gözle görülmeyecek biçimde dağılmasına
çözünme denir. Şekerin suda dağılması gibi.
Erime
ile çözünme aynı değildir. Erime ısınan maddenin hal değiştirmesidir. Çözünme
ise bir maddenin diğer madde içinde kaybolmasıdır.
ÖNEMLİ:
Kuvvet ve Hareket, Işık ve Ses üniteleri
ile Maddenin son konularının bu kısa özetine ek olarak sınıfta yazdırdığım
yerlerden çalışmanızı tavsiye ederim. Ziyagokdogam.blogspot.com