Evlerin çatısına yerleştirilen güneş enerjisi panelleri ile sıcak su
sağlanır.Bazı hesap makineleri güneş enerjisi ile çalışır.Ayrıca güneş ışığı
bitkilerin büyümesini sağlar. Güneş ışığı görmeyen bitkiler ölürler.Işığın
etkisiyle bazı maddelerin rengi kokusu ve tadı değişir.Maddelerde değişiklik
meydana gelmesinden dolayı ışık bir enerjidir.
DÜNDEN BUGÜNE IŞIK
İlk insanların tek ışık kaynağıydı.Gece
olduğunda karanlıkta kalıyorlardı.İlk insanlar ateşi düşen bir yıldırım
sayesinde buldu daha sonra odun parçalarını birbirine sürterek ateş yakmayı
öğrendiler.Daha sonra çakmak taşını keşfettiler.Sonrada kibriti
buldular.Daha sonra uzun süre yanabilen ağaçlardan meşaleler yaptılar.Hayvan
yağlarının içine fitil koyup mum yaptılar. Petrolün bulunmasından sonra uzun
süre gaz lambaları kullanıldı.
Thomas Alva Edison’un ampulü
buluşuyla ilkel aydınlatma araçları geride kaldı. Bu icattan sonra aydınlanma
teknolojisi hızla gelişmeye başladı.
Günümüzde dünya nüfusunun artışı, enerji
kaynaklarının hızla tükenmesi insanları tasarruf yapmaya zorlamıştır. Daha az
enerji tüketen floresan lambaların kullanımı yaygınlaşmıştır.
Eski aydınlatma araçları çok dayanıklı
değildiler bitebiliyorlardı.Yangın çıkmasına neden oluyor ayrıca da
çıkardıkları duman ve gazla çevreyi kirletiyorlardı.Şimdi kullandığımız
aydınlatma araçları hem daha temiz hem de kolay kullanılabilir.
AYDINLATMA NASIL OLMALIDIR?
1-Aydınlatma güneş şeklinde değil mutlaka aşağı doğru
olmalıdır.
2-Sadece aydınlatılması gereken
yer aydınlatılmalıdır
3-Bizler çalışırken,kitap
okur,yazı yazarken ışığı sol üst tarafımızdan gelmesine dikkat etmeliyiz.
4-Tavana vurarak yansıyıp gelen
ışıklar gözleri dinlendirir.
5-Çok parlak ışık veya az ışıklı
ortamlar olmamalıdır.
IŞIK KİRLİLİĞİ
Dış mekanlarda yanlış yerde,yanlış miktarda ve yanlış yönde yapılan
aydınlatmalar ışık kirliliğine neden olur.
Işık Kirliliğinin Kaynakları
1-Yol,cadde ve sokak
aydınlatmaları
2-Park bahçe ve spor alanlarının
aydınlatmaları
3-Reklam panoları için yapılan
aydınlatma
4-Evlerde yapılan aşırı
aydınlatma
5-Güvenlik nedeni ile yapılan
aydınlatmalar
6-Mağazaların gece aydınlatmaları
Dikine yapılan aydınlatma :Gökyüzüne doğru yapılan
aydınlatmadır.Boşa giden aydınlatmadır. Gereksiz aydınlatma elektrik
enerjisinin israfına neden olduğu gibi göz sağlığımızı da bozar.
SES VE SES KAYNAKLARI
Yaşadığımız
çevrede bulunan canlı ve cansız varlıklar ses
çıkarırlar. Ses çıkaran varlıklara ses
kaynakları denir.Çevremizde ses çıkaran insan, hayvan, su, rüzgâr, gök
gürültüsü doğal ses kaynaklarıdır.
Müzik aletlerinin, zilin, saatin, taşıtların ve makinelerin motorlarının
çıkardığı sesler yapay seslerdir.
Ses her yönde yayılıyordur diyebiliriz.
Duyma organımız sayesinde bir ses kaynağının yerini, bize uzakta veya yakında
olduğunu söyleyebiliriz.
SESİN OLUŞUMU
Ses kaynakları
ses çıkarırken titreşirler. Ses kaynaklarından bazılarının ses çıkarırken
titreştiğini görebildiğimiz halde, bazılarının titreştiğini görmemiz mümkün
olmayabilir. Örneğin kemanın sesini duyabilir ancak tellerinin titreştiğini
görmeyiz. Kalbimizin sesini dinleyen doktor, onun sesini duyar. Çünkü kalp de
çalışırken titreşir. “Aaaa!” diye bağırırken gırtlağımızdaki ses telleri de titreşir.
Ses maddelerin titreşimiyle meydana
geldiğinden yayılırken de maddelerin titreşme özelliğinden yararlanarak
yayılır. Titreşim miktarı büyük olunca etkisi de büyük olur.
SES BİR ENERJİ MİDİR?
Ses, maddesel
ortamın titreşimi ile oluşan ve madde ortamında dalgalar halinde yayılan bir
olgudur. Bir davula oda içerisinde hızla vurduğunuzda, oda penceresinin dışında
olan kişi pencere camlarının titreştiğini duyar. Gök gürlediğinde pencere
camlarının titreştiğini duyarız. Bu titreşimler ses oluştuktan sonra meydana
gelir ve yavaş yavaş etkisini kaybeder.
Ses, madde
moleküllerinin titreşmesiyle oluşan bir dalga hareketidir. Ses kaynağının
titreşimleri sonucu ses dalgaları oluşur. Bu dalgalar kulağımıza gelene kadar
bir veya daha fazla ortamdan geçer.
Ses maddelere
bir etki uygulayabildiğine göre iş yapabilir. İş yapabildiğine göre ses de bir
enerji türüdür. Yüksek şiddetteki patlamalar sonucu evlerin camları kırılır.
Evinizde yüksek sesle müzik dinlediğimizde camlar titreşir.
KULAĞIMIZIN İŞİTTİĞİ SESLER
Kulak kepçesi
tarafından ses dalgaları kulak zarına iletilir. Kulak zarı titreşerek ara
bağlantı ile titreşimi sinirlere ulaştırır. Titreşimler sinirlerle taşınarak
beyne gelir ve orada anlam bulur.
Doğada meydana
gelen her sesi duyamayız.Bir insanın normal yürürken çıkardığı sesi duyarız
ancak yuvasına yiyecek taşıyan bir karıncanın ayak seslerini duyamayız.
Sağlıklı bir
insanın kulağı 20 titreşim/saniye ile 20 000 titreşim/saniye arasında kalan
sesleri duyar.
Köpek, yarasa,
yunus balıkları ve inek gibi hayvanlar bizim duyamadığımız sesleri duyarlar.
SESİN ŞİDDETİ İLE UZAKLIK İLİŞKİSİ
Sesi ses kaynağına
yakınken daha iyi duyarız.Sesin şiddeti, ses kaynağının uzaklığına göre
değişir.
Sizden uzakta
bulunan bir arkadaşınıza seslendiğinizde sesinizi ona duyuramazsanız ellerinizi
ağzınıza megafon şeklinde toparlar tekrar seslenirsiniz.
Böyle
yaptığınızda ses dalgaları sağa sola yayılmadan hareket ettiğinden sesinizi
arkadaşınıza duyurabilirsiniz. Sesin şiddetini yükseltmek için megafon,
hoparlör gibi araçlar kullanılır.
SES KİRLİLİĞİ VE GÜRÜLTÜ
SES KİRLİLİĞİNİN İNSAN VE ÇEVREYE OLAN
OLUMSUZ ETKİLERİ
Ses
kirliliği sanayileşme ve modern teknolojinin gelişimiyle ortaya çıkan çevre
sorunlarından biridir. Gürültü de denilen ses kirliliği istenmeyen ve dinleyeni
rahatsız eden düzensiz ve yüksek seslerdir.
Çok yüksek
sesle müzik dinlemek, uzun süre gürültülü ortamda bulunmak işitme yeteneğini
olumsuz yönde etkiler. Gök gürültüsü ve uçak geçmesi gibi durumlarda oluşan
gürültü kulak zarına zarar verebilir.
Bu nedenle
yüksek sesle müzik dinlememeli, gürültülü ortamlarda bulunduğumuzda ağzımızı
açık tutmalıyız. Ağzımızı açık tuttuğumuzda östaki borusundan orta kulağa hava
girer ve kulak zarına yapılan basınç dengelenir. Böylece kulak zarının olumsuz
etkilenmesi önlenmiş olur.
GÜRÜLTÜNÜN OLUMSUZ ETKİLERİ
1 Psikolojik dengesizlikler ortaya
çıkar.
2-Dikkat
dağılır, iş verimi düşer.
3-Sinir sistemi bozulur.
4-Baş ağrısı ve baş dönmesi olur.
5-Yüksek sesle konuşma alışkanlığı oluşur.
SES KİRLİLİĞİNE KARŞI ALINACAK OLAN
ÖNLEMLER
1- Alet ve makinelerin yapımında gürültü
oranını düşürmek,
2- Motorlu taşıtlarda TSE kalitesinde
susturucu kullanmak,
3-Şehir içinde gürültü çıkaran fabrika
ve atölyelerin kurulmasına izin vermemek, var olan fabrikaları şehir dışına taşımak,
4-Şehir
trafiğini düzenlemek,
5-Şehir içinde
özellikle yol kenarlarında ağaçlandırma yapmak,
6-Gürültülü
ortamlarda çalışanların kulaklık takma alışkanlığı edinmeleri,
7-Kişileri kulak sağlığı konusunda
eğitmek,
8-Konuşurken
görgü kurallarına uymak,
9-Ev ve iş
yerlerinde ses yalıtımını sağlamak gürültüye karşı alınacak önlemlerden
bazılarıdır.
NOT:
Ses Yalıtımı:Dış
ortamdaki seslerin duyulmasını engellemek için binalara ses yalıtımı yapılır.
Lastik, pamuk, yün ve keçe gibi maddeler sesi az iletir. Tahta, demir, bakır,
taş, beton gibi maddeler ise sesi iyi iletir. Bu maddelerin üzerleri sesi az
ileten maddelerle kaplanarak sesin iletimi engellenebilir. Günümüzde teknik
olarak üretilen birçok yalıtım malzemesi vardır. Poliüretan, çift cam bunlardan
bazılarıdır. Özellikle okul, hastane, fabrika gibi yerlerde ses yalıtımı
yapılmalıdır.