·
Cisimleri
görebilmemiz için ışığa ihtiyacımız vardır. Işıksız bir ortamda çevremizdeki
varlıkları göremeyiz.
·
Bir
duvarın arkasındaki cismi göremeyiz fakat camın arkasındaki cismi
görebiliriz.Bunun sebebi duvarın opak bir madde olmasıdır. Duvar ışığı karşı
tarafa geçirmediği için arkasındaki cismi göremeyiz. Faka cam saydam bir madde
olduğu için ışığı arkasına geçirir ve böylece cisimleri görmemizi sağlar.
IŞIK
KAYNAKLARI
** Ampul,
floresan, lamba, el feneri, mum, araba farları, gaz lambası gibi ışık
kaynakları insanlar tarafından yapılır. Bunlara YAPAY IŞIK KAYNAKLARI
denir.
** Güneş,
yıldızlar, ateş böcekleri gibi ışık kaynakları ise
DOĞAL IŞIK KAYNAKLARIDIR. Çünkü bunlar insanlar tarafından
yapılmamıştır.
** Ay da etrafa
ışık yayar, ancak Ay bir ışık
kaynağı değildir. Çünkü Ay
Güneş’ten aldığı ışığı bir ayna gibi bizlere yansıtır.
Ay gibi bazı cisimlerde ortamda bulunan
ışık kaynaklarından aldıkları ışığı bizlere yansıtırlar. Örneğin; ayna, çelik
tencere ve çaydanlık, metal kaşıklar vb.
** Işık kaynakları
aynı zamanda etraflarına ısı da yayarlar. Örneğin; Güneş
en büyük ışık kaynağımızdır. Güneş bir taraftan Dünya’yı aydınlatır, bir
taraftan da ısıtır.
GEÇMİŞTEN
GÜNÜMÜZE AYDINLATMA TEKNOLOJİLERİ
** Çok
eskiden insanlar için en önemli ışık kaynağı Güneş ve ateş olmuştur. Yapay ışık
kaynakları çok sonraları ortaya çıkmıştır.
Şimdi kısaca ışığın tarihçesine bir
bakalım;
- İlk önce insanlar meşale yapmayı
öğrendi.
- Sonra kandiller ve yağ lambaları
kullanılmaya başlandı.
- İngiltere ve Almanya’da gaz lambaları
kullanılmaya başlandı.
- Yağ lambalarında balina yağı
kullanılmaya başlandı.
- Mum ve petrol ürünleri ışık kaynağı
olarak geceleri kullanılmaya başlandı.
- Edison ampulü icat etti. Bu ampul
birkaç saat yanabiliyordu.
- Florasan ampuller keşfedildi. Bu
ampuller hem daha az enerji harcıyor hem de daha fazla ışık verebiliyordu.
- Normal ampullerden daha fazla ışık
verip daha az enerji harcayan halojen lambalar icat edildi.
AYDINLATMA TEKNOLOJİSİNİN HAYATIMIZA ETKİSİ
Aydınlatmanın
hayatımızda ki yerini anlamak için bir an aydınlatma araçlarının olmadığını
düşünelim. İş merkezlerinde, fabrikalarda, hastanelerde, evlerde, okullarda
faaliyetler devam edebilir miydi ? Elbetteki hayır. Demek ki aydınlatma
teknolojilerinin hayatımızdaki önemi çok büyük.
Etrafın
aydınlatılmasında bazı konulara dikkat etmek gerekir. Örneğin;
·
Işık gözümüze doğrudan gelmemelidir. Aksi halde gözümüze zarar
verebilir. Ders çalışırken ışığın sol taraftan gelmesine dikkat etmeliyiz.
Ayrıca ışığın şiddeti norma olmalıdır.
·
Ortamları aydınlatırken gereğinden fazla ampul kullanılması hem
göz sağlığımızı bozar hem de enerji israfına sebep olur.
·
Evimizde tasarruflu olan ampulleri tercih etmeliyiz.
·
Kullanmadığımız ışık kaynaklarını söndürmeliyiz. Böylece hem aile
bütçemize hem de ülke ekonomisine katkıda bulunmuş oluruz.
IŞIK ÇEVREYİ
KİRLETİR Mİ ?
Büyük alış veriş
merkezleri, mağazalar, eğlence yerleri vb. dikkat çekmek için gereğinden fazla
ışık kullanırlar. Işığın gereğinden fazla ve yanlış kullanımına IŞIK KİRLİLİĞİ adı verilir.
Işık kirliliği doğal
hayatı olumsuz etkiler . Öreğin; şehir ışıkları gökyüzünün özellikle
yıldızların ve gezegenlerin görünmesini engeller. Bu da gök cisimlerinin
incelenmesini zorlaştırır.
Işık kirliliği aynı
zamanda enerji israfına de sebep olur. Üretilmesi çok zahmetli ve pahalı olan
elektrik enerjisi boşuna kullanılmış olur.
BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ ?
Işık bir saniyede
300 milyon metre yol alır.
Dünya’nın en parlak
yapay ışık kaynağı 1987 yılında lazer kullanılarak yapıldı. Yapılan bu ışık
kaynağı Güneş’ten birkaç milyon kez
daha parlaktı.
Dünya’nın en uzun
süre yanan ampulü
California’ da bulunmaktadır. Bu
ampul 1901 ‘den bu yana yanmaktadır.
Dünya’mızın ışık kaynağı olan Güneş’in
yaklaşık 7 milyar yıl ömrü vardır.