KONU BAŞLIKLARI »
YAZININ DEVAMI AŞAĞIDADIR
1. Düz Yazı :
Duygu ve düşüncelerin, uyak ve ahenk olmadan cümlelerle anlatıldığı yazılardır. Mektup, ev ödevi, öykü gibi, yazdığımız şeylerin nerdeyse tümüne düz yazı denir. Kitaplarda, gazetelerde, dergilerde okuduğumuz yazılar, konuşurken kullandığımız dil de düz yazı özelliği taşır.
1.1. Masal :
Olağanüstü olaylarla süslü, olağanüstü kişilerin başından geçen, zaman ve yer kavramları belirli olmayan hayalî olayların anlatıldığı yazılara masal denir. » Masalda eğiticilik ve öğreticilik esastır. » Masallardaki olaylar gerçeğe uymaz. » Kahramanlar olağanüstü özelliklere sahiptir. » Masalın geçtiği yer ve zaman belirsizdir. » Masallar tekerlemeyle başlar. » Masaldaki karakterler; cinler, periler, devler ve hayvanlar olabilir. » Masalların sonunda iyiler ödüllendirilir, kötüler cezalandırılır. » Ulusal konulara yer verilmez, evrensel konular ve mesajlar içerir.
1.2. Fabl (Öykünce):
İnsan dışındaki canlı ve cansız varlıklara insan özelliği verilerek başlarından geçen olayların insanlara ibret dersi verecek şekilde anlatıldığı kısa yazılara fabl denir. » Sonunda ders verme amacı güden yazılardır. » Genellikle hayvanlar ve bitkiler konuşturulur. » Fabl kahramanları insanlar gibi düşünür, insanlar gibi konuşur ve tıpkı insanlar gibi davranır. » Dünyanın en ünlü fabl yazarları Ezop, La Fontaine ve Beydeba’dır. Örnek » Yengeç ana, yavrusunu sürekli uyarıyormuş: – Şunu böyle yapma, bunu böyle yapma! Öyle eğri büğrü yürüme, doğru dürüst yürü!.. Canına tak eden yavru yengeç, anasına şöyle demiş: – Peki, sen doğru dürüst yürü önümden de ben de yürümek nasılmış öğreneyim!
1.3. Hikâye (Öykü)
Olmuş veya olabilecek olayları belli bir plan çerçevesi içinde yer ve zamana bağlı olarak anlatan yazı türüne hikâye (öykü) denir. » Yaşanmış ya da yaşanabilir olaylar anlatılır. » Dar bir zaman dilimini kapsar. » Olayla ilgili yer ve zaman bellidir. » Romana göre kısa eserlerdir. » Karakter sayısı azdır. » Serim, düğüm ve çözüm bölümlerinden oluşur. » Kısa soluklu eserlerdir. » Olay, başlangıçtan sonra doğru giden bir olayın bir anlık parçasıdır.
1.4. Anı (Hatıra)
Yaşanmış olayların, üzerinden zaman geçtikten sonra yazıldığı yazı türüne anı (hatıra) denir. » Bir kişinin yaşadığı veya tanık olduğu olaylar anlatılır. » Yazar, olayları kendi bakış açısından anlatır » Geçmişe ışık tutar. » Tarihsel olayların öğrenilmesine katkıda bulunur.
1.5. Günlük (Günce)
Düzenli bir biçimde yazılan, tarih atılan günlük notlara, bir yazarın yaşamı boyunca günü gününe yazdığı yazılara günlük denir. » Olaylar günü gününe, tarih belirtilerek yazılır. » Kısa yazılardır. » Kaleme alan kişinin yaşamından izler taşır. » İçten ve sevecendir. Anlatımda “iç konuşma” yöntemi kullanılır. Günlük ile Anı Arasındaki Farklar: » Günlükte olaylar günü gününe yazılırken anı da geçmişteki olaylar anlatılır. Bir bakıma günlük geleceğe yönelik, anı ise geçmişe yöneliktir.
1.6. Mektup
Bir düşünce, duygu veya dileğin iletilmesi amacıyla yazılan yazılara mektup denir. Hısım, akraba, eş-dost ve tanıdıklar arasında yazılır. En önemli özelliği gizliliğidir. Mektupta uyulması gerekenler: Tarih: Kâğıdın sağ üst köşesine, hitapla aynı sıraya yazılır. Tarihten önce mektubun yazıldığı yer yazılır. Hitap: Hitap mektubun başlığıdır. Hitap bir iki sözcükten uzun olmamalı, aradaki sevgi, saygı, içtenlik derecesi bu bir iki sözcükte toplanmış olmalıdır. Hitaptan sonra virgül (,) işareti koymayı unutmamak gerekir. Giriş: Mektubun yazılış nedeni bu bölümde belirtilir. Giriş birkaç cümleliktir. Gelişme: Mektubun söyleşi bölümüdür. Verilecek haberler, sorulacak sorular bu bölümde yer alır. Sonuç: Bu bölümde mektup yazılan kimsenin ve tanıyorsak o ailedekilerin durumu, sağlığı sorulur. Kendi durumumuzdan haber veriler. İyi dileklerle mektup bitirilir. Mektubun sağ alt köşesine ad, soyad yazılıp imzalanır. Kâğıt özenle katlanıp zarfa konularak zarf kapatılır.
2. Şiir
Duygu, hayal ve düşüncelerin bir düzene bağlı olarak, çekici bir dil ve ahenkli mısralar içinde aktarılmasına şiir denir. Şiir, bir ana duygu etrafında yazılır. Diğer türler gibi şiir de bir plana sahiptir. Ancak her ölçülü ve kafiyeli metin, şiir değildir. Şiirde “duygu” temel unsurdur ama duygunun dışında “düşünce” ve “hayal” de vardır. Şiirde “sanat” ögesi ağır basar. Bu bakımdan şiirde sözcük seçimi öne çıkar. Aslında şiir, sözcüklerin ahenk oluşturacak şekilde bir araya getirilmesinden oluşur. Her şiirin bir başlığı vardır. Başlığın, şiirde anlatılanlarla uyumla olması gerekir.
Şiirde her bir satıra dize (mısra) denir. Şiiri yazarken her dizenin başındaki harf büyük harfle yazılır. Dört dizelik kümelere kıta (dörtlük) denir. İki dizeden oluşan kümelere de beyit adı verilir. Şiir yazana şair denir. Halk şiiri yazan ve bunu çalıp söyleyene de ozan denir. Günümüzde ise şair yerine ozan sözü de kullanılmaktadır.