Yönler
Çevre, insan
ve diğer canlıların içinde yaşadığı ortamdır.
Yaşadığımız
çevreyi tanıyıp bilirsek işlerimizi daha kolay ve çabuk görürüz. Çevremize uyum
sağlamamız kolaylaşır. Oyun, spor alanları, alışveriş, eğlence alanları yakın çevremizde
bulunan yerlerden bazılarıdır.
Çevremizde
bulunan yerleri ya da nesnelerin yerini tanımlamak için adres bilgilerinden
yararlanılır. Bu yerlerin ya da nesnelerin kendimize göre konumunu da yönlerle
ifade ederiz. DEVAMI AŞAĞIDA
Yön,
bulunduğumuz noktaya göre bir yerin bulunduğu taraftır. Coğrafi yönler,
Güneş'in doğuşuna ve batışına göre düzenlenmiştir. Ana yönler; doğu, batı,
kuzey ve güneydir. Doğu, Güneş'in doğduğu, batı ise Güneş'in battığı yöndür.
Ara yönler;
kuzeydoğu, kuzeybatı, güneydoğu ve güneybatıdır. Komşu ana yönler arasında
90°lik, ana yönler arasında da 45°lik bir açı aralığı bulunur.
Yönler,
günlük hayatta özellikle coğrafya ve denizcilikte kullanılır.
Çeşitli yöntemlerle yönümüzü bulabiliriz.
Yön bulmanın en kolay ve en doğru şekli pusula kullanmaktır.
Pusula, saate benzer, ortasında hareketli bir ibre bulunur. Bu ibrenin renkli
ucu her zaman kuzeyi gösterir. Pusuladan yararlanırken onun yatay durumda
olmasına ve yakınında pusulayı etkileyecek bir maddenin (demir gibi)
bulunmamasına dikkat edilmelidir. Pusula, çok eskiden beri kullanılmaktadır. Batıda pusulanın bulunması coğrafi keşiflere ve yeni kıtaların bulunmasına neden olmuştur.
bulunmamasına dikkat edilmelidir. Pusula, çok eskiden beri kullanılmaktadır. Batıda pusulanın bulunması coğrafi keşiflere ve yeni kıtaların bulunmasına neden olmuştur.
Güneş'e Göre Yön Belirleme
Güneş doğudan doğar, batıdan batar. Sağ kolumuzu Güneş'in
doğduğu yöne doğru açtığımızda sağ kolumuz doğu, sol kolumuz batı, önümüz
kuzey, arkamız güney yönünü gösterir.
Bulutsuz gecede yönümüzü Kutup Yıldızı ile bulabiliriz.
Kutup Yıldızı sürekli kuzeyi gösterir. Bu yıldıza yerini değiştirmediği için
Demirkazık da denir.
Gece gökyüzüne baktığımızda Küçükayı takım yıldızının sağ
tarafında Kutup Yıldızı'nı görürüz. Yüzümüzü Kutup Yıldızı'na dönersek önümüz
kuzey, arkamız güney, sağımız doğu, solumuz batı yönlerini gösterir.
Büyükayı
Kutup
Yıldızı Küçükayı
Güneşli bir günde açık alanda dikilen çubuğun gölgesinin
boyları ölçülür. Gölgenin en kısa olduğu öğle vaktindeki yön kuzeyi gösterir.
Buna çubuk yöntemiyle yön bulma denir.
Bunları Biliyor
musunuz?
•
Karınca yuvalarında toprak yığının en çok
olduğu taraf kuzeyi gösterir.
olduğu taraf kuzeyi gösterir.
•
Ağaçların yosun tutmuş yanları kuzeyi
gösterir.
gösterir.
•
Ayı inlerinin girişi kuzey yönündedir.
Şekil ve Şemalar
Çevremizde çeşitli
yapılar ve yerler vardır. Bu yapıları ve yerleri şekil çizerek anlatabiliriz.
Ancak çizdiğimiz şekilde kullandığımız sembollerin anlaşılır olması gerekir. Bu
nedenle kullandığımız
sembol ve şekillerin açıklandığı bir bölüm oluşturmalıyız.
sembol ve şekillerin açıklandığı bir bölüm oluşturmalıyız.
Kroki
Kroki, bir yerin kuş bakışı görünüşünün
kabataslak (göz kararı) küçültülerek kâğıt üzerine çizilmesidir. Kroki çizilirken
yönlere dikkat edilir. Ölçek yoktur.
Günlük
yaşamımızda bir arkadaş ya da dostumuza, evimizi tarif ederken kroki çizeriz.
Krokide, herkes tarafından bilinen cadde, sokak, önemli yapılar belirtilir.
Hava Olayları
Hava olayları insanların yaşamını ilk çağlardan beri
etkilemiştir. insanlar, atmosferdeki olayları merak etmiş, içinde bulundukları
koşullara göre araştırmalar yapmışlardır. Bu amaçla çeşitli gözlem ve
inceleme yaparak hava olaylarını tahmin edebilme yollarını bulmaya çalışmışlardır. Hava olaylarının olumlu etkilerinden yararlanma, olumsuz etkilerinden de korunma yollarını araştırılmıştır. Hava
olayları balıkçılar, çiftçiler, pilotlar için de önemlidir.
inceleme yaparak hava olaylarını tahmin edebilme yollarını bulmaya çalışmışlardır. Hava olaylarının olumlu etkilerinden yararlanma, olumsuz etkilerinden de korunma yollarını araştırılmıştır. Hava
olayları balıkçılar, çiftçiler, pilotlar için de önemlidir.
Günümüzde meteorolojik hizmetler tamamen bilimsel
yöntemlerle yapılmaktadır. Ülkemizde hava durumu tahminlerini Devlet
Meteoroloji işleri Genel Müdürlüğü yapmakta, tahminleri, basın yolu ile
halka duyurmaktadır.
•
Ülkemizde 12 Kasım 1925 tarihinde Tarım
Bakanlığı'na bağlı olarak Rasadat-ı
Cevriye (Meteoroloji Enstitüsü) ismi ile Ankara Etlik'te ilk meteoroloji istasyonu faaliyete
geçmiştir.
Cevriye (Meteoroloji Enstitüsü) ismi ile Ankara Etlik'te ilk meteoroloji istasyonu faaliyete
geçmiştir.
•
Devlet Meteoroloji işleri Genel Müdürlüğü 1937
yılında kurulmuştur.
Dünyada 24 saat sürekli çalışan on bin civarında kara
istasyonu vardır.
Hava durumu, dar bir alanda 1 ile 5 günlük kısa zaman
dilimlerinde görülen atmosfer olaylarıdır. Atmosferdeki hava olaylarının
şekillenmesinde yaşanan mevsim etkilidir.
Kar, havada beyaz ve hafif billur biçiminde donarak
yağan su buharıdır.
|
Rüzgâr, sıcak hava ile soğuk havanın yer
değiştirmesi sonucu oluşan esintidir.
|
Dolu, yağmur damlalarının yeryüzüne düşerken soğuk
hava tabakasıyla karşılaşması sonucu donmalarıyla oluşur.
|
Yağmur, bulutlarda yoğunlaşan su buharının
yeryüzüne su damlacıkları hâlinde düşmesidir.
Yel, hafif şiddetli esen rüzgârdır. |
İklim
Atmosferde oluşan sıcaklık, yağış,
basınç, nem ve rüzgâr gibi hava olaylarının uzun yıllarda belirlenen ortalama
özelliklerine iklim denir.
Havanın en az ısındığı mevsim kış, en fazla ısındığı mevsim
yazdır. Bu durum Güneş ışınlarının Dünya'ya dik ve eğik gelmesi ile oluşur. Yaz
mevsiminde gündüzler gecelerden, kış mevsiminde ise geceler gündüzlerden daha
uzundur.
Yurdumuzda bölgelere göre farklı iklim tipleri
görülmektedir.
Yurdumuzda İklim Çeşitleri
Karadeniz İklimi Karadeniz
kıyıları boyunca görülür. Her mevsim
yağışlıdır. Yazlar serin, kışlar ılık
geçer, iklimin özelliği bölgenin batısından doğuya doğru
gidildikçe daha belirginleşir.
Karasal
İklim Deniz etkisinden uzak olan iç kısımlarda görülen
iklim tipidir. Yazlar sıcak ve kurak, kışlar soğuk ve kar yağışlı geçer. Yaz ve
kış mevsimleri arasındaki sıcaklık farkı oldukça yüksektir.
Yurdumuzun
Akdeniz ve Ege kıyılarında etkisini gösterir. Yazları sıcak ve kurak, kışları
ılık
ve yağışlıdır. Bu iklim tipinin hakim olduğu yerlerde don olayları az görülür.
ve yağışlıdır. Bu iklim tipinin hakim olduğu yerlerde don olayları az görülür.
Yaşadığımız
yerde, çevremizde gördüğümüz dağ, tepe, akarsu, hayvanlar doğal çevremizi
oluşturmaktadır.
insan
etkisi olmadan kendiliğinden meydana gelmiş varlıklara, yeryüzü şekillerine
doğal çevre denir (Dağ, ova, vadi, körfez, ada, göl vb.).
Yeryüzüne
baktığımızda her yerin aynı yükseklikte olmadığını görürüz. Bu şekillerin
hepsine birden yeryüzü şekilleri denir.
Yeryüzündeki
bütün yükseklikler deniz seviyesine göre hesaplanır. Deniz seviyesi sıfır
olarak kabul edilir.
Türkiye'nin
ortalama yükseltisi fazladır. Yükselti, batıdan doğuya doğru gidildikçe artar.
Dağlar kıyıya paralel olarak uzanır. Ege kıyılarında dağlar denize dik olarak
uzanır.
iç
ve Doğu Anadolu'da sönmüş volkanlar vardır.
Ülkemiz,
yükseltisi fazla olmasına karşın geniş düzlüklere de sahiptir. Yeryüzü
şekilleri çeşitlilik gösterir.
Dağ:
Çevresine göre 500 m'den yüksek olan yeryüzü şekilleridir. Kimi dağlar,
bulunduğu yerde tek başına yükselir. Bu dağlara tek dağ denir. Örneğin
Erciyes Dağı, Murat Dağı. Bazı dağlar ise sıralar hâlinde uzanır. Bu dağlara da
sıradağ denir. Örneğin; Toroslar, Doğu Karadeniz Dağları.
Ova:
Çevresine göre alçakta kalmış, vadilerle derin yarılmamış düzlüklerdir.
Bu
yerlerde akarsular derin vadiler açmadan yüzeyden akarlar. Dolayısıyla sular
kabardığında bu yerler sular altında kalır. Yurdumuzda çoğunlukla kıyı ovaları
olduğu gibi iç kısımlarda yüksekte kalan ovalar da vardır. Alçak kıyı
ovalarımızda sel baskınları daha çok görülür.
Kıyı
Ovaları: Akarsuların denize dökülürken oluşturduğu
ovalardır. Örneğin; Çarşamba, Bafra, Çukurova.
Yüksek
Ovalar: Yükseltileri 500-2000 m ve denizden uzaktaki
ovalardır. Örneğin; Erzincan, Malatya, Muş ovaları.
Plato:
Çevresine göre yüksekte kalmış, derin akarsu vadileriyle yarılmış düzlüklerdir.
Yurdumuzun iç ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri geniş platolarla kaplıdır.
Akarsu:
Yağmur, eriyen kar suları ve kaynaklardan oluşan suların hemen hemen hepsi
yeryüzünde bir eğim boyunca akar. Bu sulara akarsu denir. Akarsuların
bazıları denize, bazıları da göllere dökülür. Bir kısmı da buharlaşarak
kaybolur veya bir bataklıkta son bulur.
Yurdumuzun
akarsuları hızlı akışlıdır ve baraj yapmaya elverişlidir. Suları bazen çok,
bazen az aktığı ve eğim fazla olduğu için akarsularımızda taşımacılık yapılmaz.
Boyları
kısa, suları az olan akarsulara dere denir. Derelerin birleşmesiyle
çaylar, çayların birleşmesi ile ırmaklar (nehirler) oluşur.
Yurdumuzdaki
akarsular şunlardır:
•
Karadeniz'e dökülen akarsular:
Kızılırmak,
Yeşilırmak, Çoruh, Sakarya, Filyos, Bartın çayı.
Yeşilırmak, Çoruh, Sakarya, Filyos, Bartın çayı.
•
Akdeniz'e dökülen akarsular:
Aksu, Göksu, Seyhan,
Ceyhan, Dalaman, Asi, Manavgat çayı.
Ceyhan, Dalaman, Asi, Manavgat çayı.
•
Marmara Denizi'ne dökülen akarsular:
Susurluk,
Gönen çayı.
Gönen çayı.
•
Basra Körfezi'ne dökülen akarsular:
Dicle, Fırat.
•
Hazar Denizi'ne dökülen akarsular:
Kura ve Aras.
•
Kaynağı ülkemizde olup sınırlanınız dışında dökülen
akarsular: Fırat Dicle, Kura, Aras, Çoruh.
Göl: Yeryüzündeki
çukurlukların bazılarında sular birikir ve gölleri oluşturur. Göllerin
bazılarının suyu tatlı, bazılarının tuzlu ve bazılarınınki de sodalı ya da
acıdır. Örneğin; Beyşehir Gölü'nün suyu tatlı, Tuz Gölü'nün suyu tuzlu, Van
Gölü'nün suyu sodalı, Burdur Gölü'nün suyu acıdır.
insanların doğayı değiştirerek ortaya koyduğu ürünlere
beşerî unsur denir. Köprüler,
barajlar, tüneller, binalar beşerî unsurlardır.
barajlar, tüneller, binalar beşerî unsurlardır.
Doğal Afetler
İnsan etkisi olmadan, ani ve kontrol edilemeyen
olaylara doğal afet denir. Deprem, erozyon, sel baskını, heyelan (toprak
kayması), çığ doğal afettir.
Deprem: Yer kabuğunun kırılma
hareketleridir. Yurdumuz deprem bölgesindedir. Depremin oluşumunu engelleyemez,
zamanını bilemeyiz. Ancak önlem alarak ve deprem sırasında yapmamız gerekenleri
bilerek zararlarını azaltabiliriz.
Depremi hissettiğimiz anda sakin olmalı, paniğe
kapılmamalıyız. Balkon, merdiven boşluğunda durmamalı, asansöre binmemeliyiz.
Pencereden uzak durmalıyız. Buzdolabı, mutfak tezgâhı gibi güvenli yerlerde
kollarımızla başımızı koruyarak çömelmeliyiz. Depremin bitmesini beklemeliyiz.
Deprem Sonrasında Yapılması
Gerekenler
Sarsıntı bittiğinde binadan çıkılmalıdır. Deprem
çantası ve kimlik belgesi alınmalıdır. Yanıcı maddelerle oynanmamalıdır.
Çığ: Dik yamaçlı dağlardaki
büyük kar kütlelerinin aşağı doğru kayması sonucu oluşur. Çığdan korunmak için
çığ tehlikesi olan yerlere yerleşim yapılmamalıdır. Dik yamaçların teraslanması
ve ağaçlandırılması gereklidir. Bitki örtüsü korunmalıdır.
Erozyon: Toprağın su, rüzgâr
gibi etkenlerle sürüklenerek taşınmasıdır. Arazinin engebeli olması, orman
alanlarının azalması ve çok yağış olması erozyona neden olur. Erozyonu önlemek
için ağaçlandırma ve teraslama yapılmalıdır. Yamaçlarda arazi eğime ters yönde
sürülmelidir. Akarsular üzerine barajlar yapılmalıdır.
Heyelan (Toprak Kayması): Eğimi
fazla olan, çok yağış alan yamaçlardaki taş, toprak ve kayaların kaymasıdır.
Korunmak için yamaçlar basamaklandırılarak ağaçlandırılmalı, yol kenarlarına
duvar örülmelidir. Heyelan tehlikesi olan yerlere yerleşim yapılmamalıdır.
Sel Baskını: Şiddetli yağmur,
eriyen kar suları nedeniyle akarsuyun taşımasıyla oluşur. Korunmak için
ağaçlandırmaya önem verilmeli, akarsulara barajlar yapılmalıdır.